• BIST 100
    10,64
    % 0,61
  • YARIM ALTIN
    19.145,00
    % -0,02
  • $ DOLAR
    42,2536
    % 0,29
  • € EURO
    48,9634
    % 0,50
  • £ POUND
    55,4705
    % 0,30
  • ¥ YUAN
    6,0014
    % 2,34
  • РУБ RUBLE
    0,5219
    % -0,34
  • BITCOIN/TL
    4298541,00,314
    % -0,67

Analiz – Haftalık Bülten / 03.11.2025 (Ak Yatırım)

Analiz – Haftalık Bülten / 03.11.2025 (Ak Yatırım)

Fed’e yönelik faiz indirim beklentileri yeniden fiyatlanıyor.
Piyasalarda önemli gelişmelerin yaşandığı bu hafta, Trump–Şi görüşmesi olumlu sonuçlanırken, Fed Komitesi’nin aralık ayı kararına dair görüş ayrılıklarının belirmesiyle piyasalarda belirsizlik fiyatlamaları ön plana çıktı. Tahvil getirileri ve dolar endeksi güçlenirken, hisse senedi piyasalarında risk iştahı bir miktar zayıfladı.

Önümüzdeki hafta açıklanacak veriler arasında yurt içinde İSO Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi, TÜFE, reel efektif döviz kuru ve hazine nakit dengesi; yurt dışında ise ABD’de İmalat Sanayi PMI, ISM İmalat Sanayi Endeksi, ADP istihdam değişimi, ISM Hizmet Sektörü Endeksi ve Michigan Üniversitesi Tüketici Güven Endeksi, Euro Bölgesi’nde İmalat Sanayi PMI ve ÜFE, Almanya’da İmalat Sanayi PMI ve sanayi üretimi yer alıyor.

ABD’de federal hükümet kapanması nedeniyle veri akışının zayıf seyrettiği haftada, küresel risk iştahının kısa vadeli yön arayışında Fed’in faiz kararı, Trump–Şi görüşmesi ve Euro Bölgesi ekonomik büyüme verileri belirleyici oldu. Fed, politika faizini piyasa beklentileri doğrultusunda 25 baz puan indirerek %3,75–%4,00 aralığına çekti ve bilanço küçültme sürecini 1 Aralık’tan itibaren durduracağını duyurdu. Karar ikiye karşı on oyla alındı. Beklendiği üzere Fed üyesi Miran 50 baz puanlık indirim yönünde, diğer üye Jeffrey Schmid ise faiz değişikliği olmaması yönünde oy kullandı.

Faiz kararı oy çokluğuyla alınmış olsa da, soru–cevap bölümünde konuşan Powell, Komite’de aralık ayına dair değerlendirmelerde ciddi görüş ayrılıklarının oluştuğunu ve aralık toplantısında politika faizinin daha da düşürülmesinin kesin olmadığını belirtti. Açıklamaların ardından, aralık ayı faiz indirimine neredeyse kesin gözüyle bakan piyasalar, yılın son toplantısına ilişkin indirim olasılığını %63’e düşürürken, tahvil getirileri ve dolar endeksi faiz beklentilerindeki değişim nedeniyle yükseldi.

Enflasyon ve istihdam gelişmeleri arasında denge kurmayı hedefleyen Komite’nin veri yetersizliği nedeniyle öncü göstergelere odaklandığı dönemde, haftalık sıklıkta açıklanacağı duyurulan ADP özel sektör istihdam verileri piyasaların odağında olacaktır.

Haftanın ikinci önemli gelişmesi, Trump ile Şi Cinping’in 6 yıl aradan sonra yüz yüze görüşmesiydi. İki lider de görüşmenin ardından yapıcı ve olumlu mesajlar verirken, Trump fentanil nedeniyle Çin’e uygulanan ilave tarifenin %20’den %10’a düşürüleceğini, Çin’in nadir toprak elementlerine getirilen kısıtlamayı bir yıllığına askıya alacağını ve Çin’in ABD’den soya fasulyesi alımlarına devam etmeyi kabul ettiğini duyurdu. Ayrıca Trump’ın Nisan 2026’da Çin’i ziyaret edeceği, daha sonra Şi’nin de Washington’a iadeiziyaret yapacağı açıklandı.

Trump–Şi görüşmesinin resmi anlaşmalarla taçlandırılmadığı göz önünde bulundurulduğunda, yapılan açıklamalar kısa vadeli ticaret risk primini düşürmekle birlikte, orta ve uzun vadede tarife kaynaklı yukarı yönlü risklerin canlılığını koruyacağı değerlendirilmektedir.

Ana ihracat ortağımız Euro Bölgesi’nde GSYH yılın üçüncü çeyreğinde çeyreklik bazda %0,2 (beklenti: %0,1), yıllık bazda %1,3 artarak (beklenti: %1,2) beklentilerin üzerinde büyüdü. Bir önceki çeyrekte zayıf seyreden imalat faaliyetinin etkisiyle %0,3 daralan Almanya ekonomisi üçüncü çeyrekte değişim göstermedi. Fransa’da ise büyüme %0,5 ile 3Ç2023’ten bu yana en yüksek seviyede gerçekleşti (beklenti: %0,2).

Piyasalar tarafında bu hafta, küresel risk iştahı Trump–Şi arasında olumlu sonuçlanan görüşmeye rağmen, Fed Komitesi’ndeki aralık ayı kararına dair görüş ayrılıklarından doğan belirsizlikle dalgalı seyretti. Perşembe günkü kapanışa göre MSCI Dünya Endeksi haftanın ilk dört işlem gününde %0,2 yükseldi.

ABD endeksleri, önceki hafta ortasından itibaren aralıksız yükselişlerle yeni rekor seviyelere ulaşsa da, Perşembe günü Fed’e yönelik yeniden fiyatlama hareketi ve Meta (%–11,33) ile Microsoft’un (%–2,92) yüksek sermaye harcaması beklentileriyle baskılanarak haftalık kazançlarının önemli bir kısmını sildi. Raporun hazırlandığı saat itibarıyla S&P 500 ve Nasdaq bu hafta sırasıyla %1,08 ve %2,88 yükseldi.

Bu hafta olumlu bilanço sonuçlarının açıklandığı teknoloji (+%3,82) ve zorunlu olmayan tüketim (+%3,32) sektörleri güçlü haftalık artışlar kaydederken, diğer sektörlerde satış baskısı hakimdi. Avrupa tarafında Eurostoxx–600, Fransa ve Euro Bölgesi GSYH büyümelerinin beklentileri aşmasına rağmen küresel risk alma iştahındaki zayıf seyirden etkilenerek haftalık %0,7 geriledi.

Gözlerin Trump–Şi buluşmasına çevrildiği Asya piyasaları haftayı güçlü yükselişlerle tamamladı. Japonya’da Nikkei 225 (+%6,3) ve Güney Kore’de KOSPI (+%4,2), içsel dinamiklerle bölge endekslerinden pozitif ayrışarak yeni rekor seviyelere ulaştı.

Faizler tarafında, ABD tahvil getirileri aralık ayına dair faiz indirim belirsizliklerinin yeniden fiyatlanmasıyla daha yüksek bir platoda kısa vadeli denge seviyesi oluşturdu. 10 yıllık ABD tahvil getirisi haftalık 10 baz puan artışla %4,10’a, 2 yıllık getiri 11 baz puan artışla son 1 ayın en yüksek seviyesi olan %3,59’a yükseldi.

Tahvil getirilerindeki artışla uyumlu olarak Dolar Endeksi (DXY) haftalık %0,8 değer kazanarak 99,7’ye yükseldi. Euro/Dolar paritesi ise %0,8 düşüşle son 2 ayın en düşük seviyesi olan 1,153’e geriledi. Bu hafta aşağı yönlü düzeltme hareketi oluşturan Brent petrol aktif vadeli kontratı %1,2 düşüşle 65,2 $/varil seviyesinde işlem görüyor. Güvenli liman arayışının güçlendiği son iki günde altın bir miktar toparlansa da haftayı %2,4’lük kayıpla 4014 $/ons seviyesinde kapatmaya hazırlanıyor.

Yurt içinde Ekim ayına ilişkin İYA, kapasite kullanım oranı ve sektörel güven endeksi verilerine göre imalat sanayi üretimi ana eğiliminde bir toparlanma gözlenmezken, perakende ticaret faaliyetinde artış kaydedildi. Üretimdeki zayıf seyre rağmen bu zayıflığı talep koşullarına bağlayan firma sayısı azaldı. Kayıtlı iç piyasa sipariş göstergesinde yeniden artış görülerek uzun dönem ortalamasının üzerine çıkıldı (Makro: iç talepte artış sinyali, üretimde zayıf seyir).

Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı eylül ayında değişmeyerek %8,6 seviyesinde gerçekleşti. Haziran ayında %32,8 ile zirveye ulaşan atıl işgücü oranı ise eylülde aylık 1,2 puan düşüşle %28,6’ya geriledi. TÜİK’in açıkladığı dış ticaret verilerine göre, eylül ayında ihracat yıllık %2,8 artarak 22,6 milyar dolara, ithalat %8,7 artarak 29,5 milyar dolara yükseldi. Böylece eylül ayı dış ticaret açığı yıllık %33,8 artışla 6,9 milyar dolara çıktı; ihracatın ithalatı karşılama oranı ise %76,6’ya geriledi.

Yasal Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.
Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri ve mevduat kabul etmeyen bankalar ile yatırımcı arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.

Burada yer alan değerlendirmeler, ilgili kişilerin kişisel görüşlerine dayanmaktadır ve mali durumunuz ile risk-getiri tercihlerinizle her zaman uyumlu olmayabilir.
Bu nedenle yalnızca burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.