• BIST 100
    11,31
    % 0,02
  • YARIM ALTIN
    19.864,00
    % 1,17
  • $ DOLAR
    42,8310
    % 0,04
  • € EURO
    50,7224
    % 0,69
  • £ POUND
    58,0913
    % 0,79
  • ¥ YUAN
    6,1049
    % 0,26
  • РУБ RUBLE
    0,5495
    % 0,51
  • BITCOIN/TL
    3759492,00,696
    % -2,20

“Yeni hat ve teknoloji yatırımlarıyla büyüyoruz”

“Yeni hat ve teknoloji yatırımlarıyla büyüyoruz”

Anadolu’un En Büyük 500 Şirketi’ araştırmasının sonuçlarına göre Eti Gıda, Anadolu’nun dördüncü büyük şirketi oldu. 63 yıllık geçmişe sahip olan yüzde 100 Türk sermayeli bir şirket olan Eti, 7 bin 500’ü aşkın kişiye iş imkanı sunuyor. Türkiye’de yapılan tüketici anketlerinde kendi kategorisinde ‘en beğenilen markalar’ listelerinin ilk sıralarında yer alan şirket, sadece iç pazarda değil ihracatta da başarılı bir grafik sergiliyor. Öyle ki hali hazırda Orta Doğu, Orta Avrupa, Azerbaycan ve Balkanlar’da yaklaşık 50 ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Eti Türkiye CEO’su Ercan Öz, “Bu ülkelerin bazılarında ise daha yerleşik iş modelleriyle faaliyet gösteriyoruz” diyor. Öz, ihracattan yatırım planlarına, AR-GE faaliyetlerinden sürdürülebilirlik projelerine kadar pek çok konudaki sorularımızı şöyle yanıtlıyor:Ekonomist’in 07 – 20 Aralık 2025 tarihli sayısından2025 yılını kapatmamıza az bir süre kaldı. Eti’nin 2025’teki en büyük yatırım kalemleri neler oldu? 2025’te Eti için en büyük yatırım odağımız, üretim mükemmelliği ve inovasyon gücümüzü aynı anda büyütecek şekilde altyapımızı daha da güçlendirmek oldu. Türkiye’deki lider konumumuzu pekiştirmek ve küresel pazarlarda daha güçlü bir yer edinmek için önceliğimizi üretim tesislerimize veriyoruz. Yeni hat ve teknoloji yatırımlarıyla üretim kapasitemizi ve verimliliğimizi artırmak için çalışıyoruz. Bu yolculukta en güçlü avantajlarımızdan biri, üretim teknolojimizi şirket bünyesinde geliştirme yetkinliğimiz. Eti Makine, yalnızca üretim sürecimizi çevik ve güçlü yönetme kabiliyeti sunmuyor; aynı zamanda portföy çeşitlendirme stratejimizi hızlandıran en değerli yatırım ve inovasyon merkezlerimizden biri olarak konumlanıyor. Bununla beraber, yeni ürün geliştirme ve markalarımızı geleceğe taşıma noktasındaki inovasyon yatırımlarımız da en büyük yatırım kalemlerimizden. Yenilikçilikten beslenen bir şirketiz ve büyümemizin itici gücünü her zaman inovasyon oluşturacak. Eti markaları ile sağladığımız sürdürülebilir büyümeyi desteklemek de stratejik yatırım ajandamızın merkezinde yer alıyor. 2026’ya yönelik yatırım planlarınız neler? 2026’ya yönelik yatırım planlarımızı şekillendirirken tek bir hedefimiz var: Eti’yi üretim, inovasyon ve sürdürülebilir büyüme alanlarında geleceğe en hazır şirketlerden biri yapmak. İlk önceliğimiz yine üretim altyapımız. 2026’da daha yüksek verimlilik, dijitalleşme ve kalite sağlamaya odaklanan ileri teknoloji yatırımlarımıza devam edeceğiz. Dijital üretim dönüşümü ve otomasyon kapasitesini artırmak, çevikliğimizi ve üretim çeşitlendirme gücümüzü güçlendirecek. Bununla birlikte, yeni nesil tüketici ihtiyaçlarına yanıt veren inovasyon yatırımlarımızı ölçeklendirmeye devam edeceğiz. Aynı zamanda, büyümeyi sadece kapasiteyle değil sorumlulukla da yöneten bir şirket olarak; sürdürülebilir üretim yatırımları, enerji verimliliği ve kaynak optimizasyonu odaklı yatırımları da 2026 planlarımıza entegre ediyoruz. 50 ülkeye ihracat yapıyorsunuz. Peki hedef ülkeleriniz neler? Önceliklendirdiğimiz bölgeler arasında, çevre coğrafyalarda Orta Doğu ve CIS (Bağımsız Devletler Topluluğu) ülkeleri yer alıyor. Özellikle Azerbaycan, Suudi Arabistan ve Irak gibi ülkelerde de markalarımızla daha da güçlü büyümeyi hedefliyoruz. Ayrıca dünyada sektörümüzdeki en büyük pazarları olan ABD, Batı Avrupa’da da büyüme planlarımız var. AR-GE işinizin en büyük parçası… Kesinlikle evet. Bugün itibarıyla atıştırmalıktan üretim teknolojilerine kadar tüm yenilik ajandamızı yönlendiren AR-GE gücümüz toplam 186 kişilik uzman bir ekipten oluşuyor. Zorlu küresel ve yerel koşullar karşısında nasıl bir strateji uyguluyorsunuz? İçinde bulunduğumuz ortamda fiyatlama ile maliyet yönetimi arasında sürdürülebilir ve sorumlu bir denge kurmak bizim için kritik bir öncelik. Bu dönemi, sadece ekonomik değil operasyonel ve çevresel baskıların da aynı anda yönetilmesini gerektiren bir dönüşüm süreci olarak görüyoruz. Eti olarak bu dengeyi kurarken 3 ana stratejiyi rehber alıyoruz: yerli tarım ve ham madde sürdürülebilirliğini güçlendirmek, çevresel üretim verimliliğini artırmak ve insan kaynağımıza yatırım. Yıllardır sürdürdüğümüz sözleşmeli tarım modeli dış maliyet baskılarına karşı dayanıklılığımızı artırırken; karbon ayak izi azaltımı, enerji verimliliği ve gelişmiş atık optimizasyon süreçleri ise üretimden kaynaklanan maliyetleri akıllı ve çevreyle uyumlu biçimde yönetmemizi sağlıyor. Aynı zamanda, geleceğin yetkinliklerine odaklanan genç yetenek dönüşüm planları ile ekiplerimizi güçlendirerek operasyonel verimliliği insanla büyüten bir modelle destekliyoruz. Bu üçlü yaklaşım sayesinde; maliyeti sadece düşürmeye değil, daha akıllı, daha yerel, daha sürdürülebilir yönetmeye odaklanıyoruz. Eti olarak pek çok sürdürülebilirlik projesi yürütüyorsunuz. Biraz bunlardan bahseder misiniz? Hayata geçirdiğimiz kurumsal sosyal sorumluluk projelerimizle somut fayda üretmek için çalışıyoruz. Türkiye’de sağlıklı ve hareketli bir yaşam için gündelik hayatta bisiklet kullanımının yaygınlaşmasını teşvik etmek amacıyla 11 yıl önce başladığımız ‘Eti Sarı Bisiklet’ projemizi bu yıl farklı bir misyonla bir adım ileri taşıdık. Ülkemizde sıklıkla gerçekleşen deprem, sel ve yangın gibi doğal afetlerin ardından yaşanan sorunların çözümüne katkı vermek amacıyla ‘Afet Bisikleti’ projesini hayata geçirdik. Tarımsal girdilere dayalı bir şirket olarak, ülkemizde tarımın sürdürülebilirliğine büyük önem veriyoruz. 350 bin dekara ulaşan alanda yürüttüğümüz sözleşmeli tarım faaliyetleri ile çiftçilere kapsamlı eğitimler veriyor, tohum, gübre, bitki besleme ürünleri ve ilaç gibi temel tarımsal girdi desteği sağlıyor ve en kaliteli tarımsal girdiyi en uygun maliyetle temin avantajı sunuyoruz. ‘Eti Burçak’ markamız ve WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ile 17 yıldır yürüttüğümüz iş birliği ile tarım topraklarımızın verimini korumaya, sürdürülebilir tarım ve sulama yöntemlerinin yaygınlaşmasına odaklanıyoruz. Eti Çocuk Tiyatrosu ile sw 25 yıldır çocuklara fırsat eşitliği içinde tiyatro deneyimi yaşatıyoruz. Ülkemizin her yerinde ücretsiz olarak sergilediğimiz ve 3 milyonu aşkın çocukla buluştuğumuz dünya klasikleri ve özgün oyunlarımızla çocukların kültürel gelişimini destekliyoruz. “Unlu mamüllerde pazar lideriyiz” “Türkiye’de hızlı tüketim sektöründe tonaj büyümesinin yıllar sonra ilk kez yavaşladığı bir dönemdeyiz. Tüketicilerin harcamalarını daha dikkatli yönettiğini; açık pazarların payının gerilerken, tüketicilerin kredi kartı ya da yemek kartları ile alışveriş yapabildiği süpermarket ve indirim marketlerinin yükseldiğini görüyoruz. Tüketiciler fiyat ve promosyonlara daha hassas yaklaşırken, aynı zamanda güven ve katma değer arıyor; sepetler küçülüp alışveriş sıklığı artıyor ve tüketiciler ortalama 3’ten fazla mağaza geziyor. Bu dinamikler içinde, öğün yerine geçebilen ama keyif de veren kategorileri kapsayan atıştırmalık segmenti, gıda ve hızlı tüketim ortalamasının üzerinde büyüyerek payını artırıyor. Eti olarak biz de bu hacmin ve büyümenin güçlü oyuncularından biriyiz. Hızlı tüketim sektöründe 4’üncü sıradayız. Unlu mamullerde açık ara pazar lideriyiz, çikolata segmentinde ise iddialı bir 2’inci oyuncu olarak konumlanıyoruz.”