Moody’s’in ABD’nin kredi notunu düşürmesiyle, ülke artık üç büyük derecelendirme kuruluşundan da “zirve” notunu almadığı bir döneme girdi. Uzmanlara göre bu karar, tahvil piyasasında daha yüksek faiz ve ekonomik baskılar anlamına geliyor.
BERLİN – (Be) Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, ABD’nin uzun vadeli kredi notunu “Aaa” seviyesinden bir kademe düşürerek “Aa1″e indirdi. Not indiriminin gerekçesi olarak artan kamu borcu ve büyüyen bütçe açığı gösterildi. Böylece ABD, üç büyük derecelendirme kuruluşundan da en yüksek notu alma statüsünü kaybetmiş oldu.
Moody’s, not görünümünü ise “negatif”ten “durağan”a çevirdi. Yapılan açıklamada, ABD’nin son on yılda faiz ödeme yükünün ve borç seviyesinin benzer ekonomilere göre ciddi şekilde arttığına dikkat çekildi.
Ayrıca ABD yönetimleri ve Kongre’nin, yükselen faiz maliyetleri ve büyüyen bütçe açıklarını durduracak yapısal adımlarda uzlaşamadığı vurgulandı. Moody’s, mevcut mali tekliflerin zorunlu harcamaları ve açıkları uzun vadede anlamlı şekilde azaltamayacağını belirtti.
Kuruluş, gelirlerin sabit kalması ve harcamaların artması durumunda bütçedeki dengesizliğin daha da derinleşeceği uyarısında bulundu. Zorunlu kamu harcamalarının, 2024’te yüzde 73 seviyesindeyken, 2035’e kadar yüzde 78’e çıkması bekleniyor. Ayrıca 2017’de yürürlüğe giren vergi indirimlerinin devam etmesi halinde, önümüzdeki 10 yılda bütçe açığının 4 trilyon dolar artabileceği öngörülüyor.
Halihazırda ABD’nin yıllık bütçe açığı 2 trilyon dolar civarında ve bu da GSYH’nin %6’sından fazlasına denk geliyor. Yeni mali yılın başlangıcından bu yana açıklanan bütçe açığı, geçen yıla göre %13 daha yüksek.
Tahvil Piyasası ve Dolar Baskı Altında
Moody’s’in not indirimi, ABD tahvil piyasasında olumsuz etkiler yaratabilir. Uzmanlara göre, daha düşük kredi notu tahvil getirilerini yükseltebilir ve borçlanma maliyetlerini artırabilir. Bu durum, büyümeyi baskılayarak şirketlerin ve tüketicilerin borçlanmasını zorlaştırabilir.
2011’de S&P Global Ratings, 2023’te ise Fitch ABD’nin notunu düşürmüş ve her iki durumda da piyasalar sert tepki vermişti. Şu an ABD 10 yıllık tahvil getirileri %4,5 seviyesinde ve bu oran 2008 finansal krizinden bu yana en yüksek seviyelere yakın.
Tahvil piyasasındaki bu baskı, dolara olan güveni de etkiliyor. Dolar Endeksi yıl başından bu yana %6,5 değer kaybederken, avro yaklaşık %8 yükseldi. Yatırımcıların dolardan uzaklaşma eğiliminin not indirimi sonrası daha da hızlanabileceği ifade ediliyor.
Beyaz Saray’dan Sert Tepki
Moody’s’in kararı, Washington’da tepkilere yol açtı. Beyaz Saray İletişim Direktörü Steven Cheung, kuruluşun baş ekonomisti Mark Zandi’yi hedef alarak kararın siyasi olduğunu savundu. Sözcü Kush Desai ise zamanlamayı eleştirerek, sorunun geçmiş yönetimlerden kaynaklandığını vurguladı.
Ancak Moody’s, not indiriminin belirli bir hükümete değil, uzun yıllara dayanan yapısal sorunlara dayandığını açıkladı.