Kripto varlıkların benimsenmesi ve veri merkezlerinin hızla büyümesi, küresel enerji talebini artırıyor. Uzmanlara göre mevcut eğilimler devam ederse kripto madenciliği kaynaklı enerji tüketimi 2030’a kadar ikiye katlanacak.
Kripto varlık ekosisteminin büyümesi ve blokzincir işlemlerinin işlenmesi için kullanılan veri merkezlerinin kapasitesinin hızla artması, küresel enerji talebini etkileyen en önemli faktörlerden biri haline geliyor. Sektördeki eğilimlerin sürmesi halinde, kripto madenciliği ve veri merkezlerinin enerji ihtiyacının 2030 yılına kadar yaklaşık iki katına çıkacağı öngörülüyor.
IAEE Orta Doğu ve Orta Asya (MECA) Konferansı’nda konuşan IAEE Yönetim Kurulu Üyesi Kardelen Afrodit Adsal, kripto madenciliğinin yoğun talep görmesi sonucu veri merkezi ihtiyacının hızla arttığını belirterek bunun küresel enerji dengeleri üzerindeki riskleri artırdığına dikkat çekti.
Kripto Varlıklar Enerji Politikalarını Zorluyor
Adsal, kripto varlıkların yaygın kullanımı nedeniyle hem veri merkezlerinde hem de bu merkezlerde kullanılan ekipmanların üretildiği ülkelerde enerji talebinin keskin biçimde yükseldiğini ifade etti.
“Kripto varlıklarının yoğun biçimde kullanılması, ülkelerin enerji politikalarını ve uluslararası işbirliklerini doğrudan etkiliyor. Enerjide dışa bağımlı ülkeler bu süreçte daha kırılgan hale geliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Bitcoin madenciliğinin yıllık 172 milyon teravatsaat enerji tükettiğini belirten Adsal, Avrupa ve Türkiye’de karbon nötr hedefleri doğrultusunda kripto varlık kullanımının daha kontrollü ve belli standartlar içinde ilerlemesi gerektiğini söyledi. Mevcut projeksiyonlara göre kripto kaynaklı enerji tüketiminin 2030’a kadar iki katına çıkması bekleniyor.
AB: Veri Merkezleri Yenilenebilir Enerjiye Geçiyor
Avrupa Birliği, yüksek enerji tüketen veri merkezlerinde yenilenebilir enerji kullanımını teşvik eden düzenlemeleri hayata geçiriyor. Adsal, Avrupa’nın en gelişmiş standartlara sahip bölge olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Enerji yoğunluğunun en yüksek olduğu veri merkezlerinde yenilenebilir kaynak kullanımına geçiş hızlanıyor. Soğutma ve ısıtma sistemlerinde enerji verimliliği öncelik haline getiriliyor. Server odalarının yüksek soğutma ihtiyacı, inovatif teknolojilerle daha verimli hale getiriliyor.”
Adsal, veri merkezlerinde kullanılacak daha az enerji tüketen ekipmanlar ile soğutma ihtiyacı düşük bölgelerin tercih edilmesi sayesinde artan enerji tüketiminin “daha dengeli ve kontrollü” bir şekilde yönetilebileceğini vurguladı.
Son olarak Bitcoin madenciliğinin yıllık 172 milyon TWh seviyesindeki enerji tüketiminin mevcut eğilimlerle 2030’da iki katına çıkabileceğini söyleyen Adsal, artışın büyük kısmının veri merkezlerinden kaynaklanacağını ifade etti. Bu eğilimin 2025’ten itibaren etkisini göstermesinin, 2026 yılında da enerji piyasalarını yakından etkilemesinin beklendiğini belirtti.
Soner Güneş


































































































