Borsa İstanbul, geçtiğimiz haftayı oldukça olumsuz bir şekilde kapattı. BIST 100 endeksi 9.000 seviyesinde kapanarak yatırımcıların moralini bozdu. Özellikle 10.000 – 11.000 seviyelerinden maliyetlenen yatırımcılar açısından bu kapanış, ciddi kayıpları beraberinde getirdi. Ancak bu olumsuz görünümün geçici olduğunu ve salı gününden itibaren borsada toparlanma olacağını öngörüyoruz. Bu beklentimiz yalnızca sezgilere değil; geçmiş tecrübeler ve ekonomik verilerle desteklenmiş somut göstergelere dayanıyor.
Borsa Neden Geriledi?
Geçtiğimiz haftaya hükümete yakın bir gazetenin ekonomi politikalarına yönelik eleştirel manşetiyle başladık. Bu durum, yatırımcılara 2021 yılında Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınmasını hatırlattı. O dönemde Ağbal’ın ani görevden alınması, doların hızla değer kazanmasına ve piyasaların sert tepki vermesine neden olmuştu. Geçmişin bu tür olayları, yatırımcıların hafızasında derin izler bıraktığı için benzer sinyaller bu hafta da ciddi satış baskısı yarattı.
Ayrıca, Mehmet Şimşek’e yönelik iddialar ve spekülatif haberler, ekonomi yönetiminde bir değişiklik olabileceği endişelerini artırdı. Bu söylentilere ek olarak; CHP’ye kayyum atanacağı dedikoduları, ay sonu nedeniyle kredili işlemlerin kapatılmak zorunda kalınması gibi etkenler borsadaki satış dalgasını güçlendirdi.
Faiz, Enflasyon ve Ekonomi Yönetimi
Türkiye, yüksek enflasyonla mücadele ederken faiz politikaları sık sık kamuoyunda tartışma konusu oluyor. Modern ekonomilerde %50’lere varan enflasyon oranları olağandışı bir durumdur. Türkiye’nin yüksek enflasyon oranı, hem bireylerin alım gücünü azaltmakta hem de şirket karlılıklarını yanıltıcı hale getirmektedir. Enflasyon muhasebesi uygulandığında aslında birçok şirketin nominal değil, reel bazda zarar ettiğini görüyoruz.
Bu nedenle faiz oranlarının enflasyonun üzerinde belirlenmesi bir zorunluluk haline geliyor. Aksi halde, ucuz krediyle yatırım yapılması, gayrimenkul ve varlık fiyatlarının gerçek dışı şekilde şişmesine neden oluyor. Bu durum da ekonomide sürdürülemez bir balon yaratıyor.
Faiz artışları kısa vadede ekonomik aktiviteyi yavaşlatsa da uzun vadede enflasyonun kontrol altına alınması açısından elzemdir. Bu noktada ekonomi yönetiminin kararlılığı büyük önem taşır. Mehmet Şimşek ve mevcut Merkez Bankası yönetiminin bu doğrultudaki adımları da bu çerçevede değerlendirilmelidir.
Borsada Toparlanma Neden Bekleniyor?
İstanbul enflasyon verisi %2,83 olarak açıklandı ve bu rakam, önceki aylara kıyasla düşüş sinyali verdi. Bu gelişme, Türkiye geneli enflasyon verisi için de olumlu bir öncü gösterge niteliğinde. Eğer salı günü TÜİK verisi de benzer bir düşüşe işaret ederse, Merkez Bankası’nın faiz indirimine yönelik beklentiler güç kazanabilir.
Faiz indirimi olasılığı, borsada yatırımcı algısını pozitif etkileyebilir. Aynı zamanda, faiz artırımı kaynaklı oluşan siyasi belirsizlik söylentileri de zayıflayacağından, piyasalarda daha iyimser bir hava oluşabilir.
Hangi Sektörler Pozitif Ayrışabilir?
Olası bir faiz indirimi senaryosunda, özellikle paraya ihtiyacı olan sanayi şirketlerinin pozitif ayrışması beklenir. Bu şirketler, finansman maliyetlerinin düşmesiyle daha hızlı büyüme potansiyeline sahip olacaktır. Öte yandan, faizden doğrudan gelir sağlayan finansal kiralama ve faktoring şirketleri bu ortamda negatif etkilenebilir.
Yatırımcılara önerimiz; sektör ve hisse bazlı değerlendirmelerini yaparken ekonomik verileri ve faiz-enflasyon dengesini mutlaka dikkate almalarıdır.
Bu metinle ilgili videoyu bu linkten izleye bilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=wyt-NRFoCrM