Fed’in faiz indirimi beklentisi ve bağımsızlık endişeleri dolar üzerinde baskı oluşturuyor

Investing.com – Amerikan dolarının, başta Fed’in faiz indirimlerine dair beklentiler olmak üzere, merkez bankasının bağımsızlığına yönelik artan kaygılar nedeniyle önümüzdeki aylarda daha da zayıflayabileceği öngörülüyor. Reuters tarafından döviz stratejistleri arasında yapılan ankete göre, ABD Merkez Bankasının (Fed) politika adımlarını siyasi etkilerden bağımsız olarak atıp atamayacağına dair şüpheler, yatırımcıların pozisyonlarını yeniden gözden geçirmesine neden oluyor.

Yılın başından bu yana büyük para birimleri karşısında yaklaşık %10 oranında değer kaybeden ABD doları, 2025 yılı itibarıyla en kötü performans gösteren gelişmiş para birimi konumuna geldi. Analistler, bu zayıflamanın ardında para politikasına yönelik siyasi müdahale söylentileri, kamu harcamalarının artışı ve ticaret engellerinin enflasyona etkisinin olduğunu belirtiyor.

Piyasalarda Fed’in Eylül’de faiz indirmesi bekleniyor

Fed’in Eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapması piyasalarda yaygın şekilde bekleniyor. LSEG verilerine göre, yatırımcılar Eylül 17’deki toplantıda bu yönde bir adım atılmasını fiyatlamaya başladı. Faiz oranı vadeli işlemleri, bu yıl iki indirim ve 2026 yılının başlarında bir indirimin daha olabileceğini öngörüyor. Bu beklentiler, dolar endeksi (DXY) üzerinde de baskı oluşturdu; endeks son verilere göre 0,1 puanlık gerilemeyle 98,343 seviyesine indi.

ABD iş gücü piyasasından gelecek yeni veriler, para politikasının seyri açısından belirleyici olacak. ABD Çalışma Bakanlığının yayımlayacağı iş ilanları ve iş gücü sirkülasyonu verileri (JOLTS) ile Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verileri, piyasalarda önemli hareketlenmeler oluşturabilir. Fed yetkilisi Christopher Waller, açıklamalarında iş gücü piyasasında belirgin bir zayıflık görülmesi durumunda Eylül’de daha agresif bir faiz indirimi ihtimalini destekleyebileceğini bildirdi.

Yapısal ve politik etkiler doların değer kaybında rol oynuyor

Döviz stratejistleri, özellikle Beyaz Saray’ın mali politikalarında izlediği genişleyici tutumun ve gümrük tarifeleri gibi dış ticaret kısıtlamalarının dolar üzerinde kalıcı baskı yarattığını söylüyor. Büyük vergi indirimleri ve rekor düzeydeki kamu harcamaları, ABD’nin bütçe açığını artırırken, bu durum piyasaların dolar cinsinden varlıklara olan güvenini sarsabiliyor. Aynı zamanda, Fed’in bağımsızlığına ilişkin tartışmaların kamuoyunda ve finans çevrelerinde sıklıkla gündeme gelmesi, para biriminin istikrarını etkiliyor.

Bu ortamda yatırımcılar, Fed’in uzun vadeli faiz politikası stratejisini şekillendiren makro verilerin yanı sıra, kurumun siyasi müdahaleden ne derece uzak durabildiğine de dikkat ediyor. Dolardaki mevcut zayıflama eğiliminin, sadece ekonomik göstergelere değil, aynı zamanda yönetimsel güvenilirlik algısına bağlı olduğu vurgulanıyor. Bu nedenle, piyasa katılımcıları önümüzdeki aylarda doların değer eğilimini büyük ölçüde Fed’in adımları ve bağımsızlık mesajlarına göre şekillendirecek.