Anasayfa
Canlı Borsa
Borsa
Tüm Hisseler
Borsa Haberleri
Blog
Soner Güneş
Investing.com – Global piyasalar haftayı sert kayıplarla kapatırken, yatırımcı itimadı önemli biçimde sarsıldı. ABD ile Çin ortasında artan ticaret savaşı tansiyonu, küresel iktisatta sakinlik kaygılarını artırdı. Bu gelişmeler; pay senetleri, dolar ve hazine tahvilleri üzerinde baskı yaratırken, yatırımcılar altın ve İsviçre frangı üzere inançlı varlıklara yöneldi.
Hafta boyunca süren tahvil satışları, bilhassa ABD Hazine tahvillerindeki sert düşüşle dikkat çekti. ABD 10 yıllık tahvil getirisi %4,45’e yükselerek 2001’den bu yana en büyük haftalık artışı kaydetti. Analistler bu hareketi, Fed’in faiz politikasından çok, ABD iktisadının genel görünümüne ve mali istikrarına duyulan itimadın azalmasıyla ilişkilendiriyor.
Asya, Avrupa ve ABD endekslerinde geniş ölçekli baskılar
Asya piyasalarında Japonya Nikkei endeksi %4,3 paha kaybederken, Güney Kore borsası %1’e yakın geriledi. Çin borsaları ise nispeten yatay bir seyir izledi. Hong Kong’da Hang Seng endeksi %0,56 yükselirken, Çin ana endekslerinden CSI300 ise %0,1 geriledi. Avrupa borsaları yeni güne yükselişle başlama sinyali verdi. Lakin yatırımcılar volatiliteye karşı temkinli kalmaya devam etti.
ABD pay vadeli süreçleri de dalgalı bir seyir izledi. S&P 500 ve Nasdaq vadelileri, gece gerçekleşen keskin düşüşlerin akabinde sonlu yükseliş gösterdi. Bu durum, piyasa istikameti üzerindeki belirsizliğin sürdüğüne işaret etti. Uzmanlara nazaran, ticaret savaşlarında alınan kararların hızla değişmesi global yatırımcı algısını belirsizliğe sürüklüyor.
Euro, dolar karşısında üç yılın tepesini gördü
ABD dolarının zayıflaması, bilhassa euro, Japon yeni ve İsviçre frangı üzere para ünitelerini destekledi. EUR/USD paritesi, haftanın son süreç gününde 1,14 düzeyine kadar yükselerek Şubat 2022’den bu yana en yüksek düzeyini gördü. Bu yükselişte, ABD’de açıklanan düşük enflasyon bilgilerinin akabinde faiz indirimi beklentilerinin güçlenmesi tesirli oldu.
ABD dolar endeksi (DXY), Temmuz 2023’ten bu yana birinci kez 100 düzeyinin altına inerek 99,70’e kadar geriledi. İsviçre frangı karşısında dolar 10 yılın en düşük düzeyini, Japon yeni karşısında ise altı ayın tabanını gördü. Bu gelişmeler, bilhassa gelişmekte olan ülke para üniteleri üzerinde de hudutlu da olsa rahatlama yarattı.
Tahvil piyasası alarm veriyor: 30 yıllık getirilerde 1982’den bu yana en yüksek haftalık artış
ABD tahvil piyasasında bu hafta yaşanan güçlü satışlar, bilhassa uzun vadeli kâğıtları etkiledi. 30 yıllık ABD tahvillerinin getirisi, %4,90 ile 1982’den bu yana en büyük haftalık yükselişini yaşadı. Uzmanlara nazaran bu satışlar direkt enflasyon beklentilerine yönelik değil. Asıl tasa, ekonomik büyümede yaşanabilecek sert bir yavaşlamanın, Washington’ın hâlihazırda sürdürülemez mali yapısını daha da kötüleştirmesi ihtimali.
Bazı uzmanlar ise tahvil piyasasındaki bu hareketin gerisinde, kurumsal portföylerde yine dengeleme eforu ya da yüksek kaldıraçla süreç yapan fonların konum kapaması üzere teknik nedenler olabileceğini belirtiyor. Lakin tüm senaryolar ortak bir noktada birleşiyor: ABD varlıklarına olan itimadın zayıflaması.
Altın rekor kırdı, petrol düşüşte
Yatırımcıların inançlı limanlara yönelmesi, altın fiyatlarını yeni tepelere taşıdı. Spot altın ons başına %1,1 artışla 3.210 dolara yükseldi. Bu düzey, altının tarihteki en yüksek pahasına ulaştığını gösteriyor. Artan jeopolitik riskler ve ticaret tansiyonları, altının cazibesini artırdı.
Petrol piyasası ise zayıf seyrini sürdürdü. ABD ham petrolü (WTI) %0,5, Brent petrolü ise %0,6 düşüşle haftayı ikinci defa ekside kapatmaya hazırlanıyor. ABD ile Çin ortasında süregelen ticaret savaşı, global talebe yönelik beklentileri olumsuz etkilediği için güç piyasasında satış baskısı yaratıyor.
Ticaret savaşı kırılganlığı artırıyor
ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’e yönelik tarifeleri %145’e çıkarması, Pekin’in misillemeleriyle karşılık buldu. Mevcut durumda Çin tarafında da %84’e varan karşı vergiler uygulanıyor. Uzmanlar, iki ülkenin karşılıklı olarak yükselen bu muhafazacı adımlarının bir mutabakat yeri oluşturulmadığı sürece finansal piyasalar üzerinde baskı oluşturmaya devam edeceğini belirtiyor.
Son devirde yağmur üzere gelen tarife kararları, yatırımcılarda süratli taraf değişikliklerine neden olurken, piyasa oynaklığını da artırıyor. Bilhassa ABD iktisadının resesyon ihtimali ve Fed’in faiz indirimi adımlarına dair beklentiler bir ortaya gelince, dolar üzerindeki mevcut baskının yakın vadede sürebileceği öngörülüyor.
