• BIST 100
    10,64
    % 0,61
  • YARIM ALTIN
    19.151,00
    % 1,43
  • $ DOLAR
    42,2492
    % 0,26
  • € EURO
    48,9583
    % 0,46
  • £ POUND
    55,4816
    % 0,27
  • ¥ YUAN
    6,0008
    % 2,31
  • РУБ RUBLE
    0,5241
    % -0,31
  • BITCOIN/TL
    4288420,00,338
    % -1,46

“Kabul edilebilir bir ücretten iş bulamayacağını düşünen genç iş aramıyor”

“Kabul edilebilir bir ücretten iş bulamayacağını düşünen genç iş aramıyor”

OLCAY BÜYÜKTAŞ
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel ve Dr. Saliha Tanrıverdi tarafından hazırlanan “Genç kuşakta ne eğitimde ne istihdamda (NEET) olanların çok boyutlu analizi” başlıklı araştırma notunu yayımladı. Türkiye, Avrupa’da açık ara en yüksek NEET oranına sahip ülke durumunda. 2024 itibarıyla 15–24 yaş grubunda NEET oranı yüzde 22,9 ve Türkiye bu oranla Avrupa Birliği ülkeleri arasında birinci sırada. Bu tablo, ülkede yapısal bir istihdam ve eğitim sorununun varlığını gösteriyor. Ancak araştırma aslında daha çarpıcı bir noktayı gözler önüne seriyor, çünkü NEET oranlarıyla Avrupa Birliği ülkeleri arasında ilk sırada yer alan Türkiye’de bu gençler iş de aramıyor. Kadınlarda da yüksek olan NEET oranlarına karşın iş arayan kadınları azlığı daha da dikkat çekiyor. “Neden iş aramadıkları sorulduğunda genç kadınların yaklaşık yüzde 80’ini “çocuk bakıyorum” ya da “ev işleriyle meşgulüm diyor. Çocuk bakımı kabul edilebilir bir neden ama bu kadınların üçte ikisi bekâr” diyen Prof. Dr. Seyfeettin Gürsel ile bu araştırmanın ve tabloların bize neler anlattığını konuştuk. Gürsel’in sorulamıza verdiği yanıtlar özetle şöyle;

15-24 yaş 2,3 milyon NEET gençten yalnız 632 bini iş arıyor, neden?
Eğitimine devam etmeyen bir işte de çalışmayan gençlerin sadece dörtte biri iş arıyor. 1 milyon 236 bin genç kadın, 487 bin de genç erkek iş aramıyor. Neden iş aramadıkları sorulduğunda genç kadınların yaklaşık yüzde 80’ini “çocuk bakıyorum” ya da “ev işleriyle meşgulüm diyor. Çocuk bakımı kabul edilebilir bir neden ama bu kadınların üçte ikisi bekâr. Ev işleriyle meşguliyet ise aslında çalışma isteksizliğinin geleneklere uygun farklı bir ifadesi. Çalışan kadınların büyük çoğunluğu da ev işleriyle meşgul. Aslında bir kısım genç kadının babalarının ya da kocalarının “kadının yeri evidir” geleneği ile kızlarının ya da eşlerinin çalışmasına karşı çıktıklarını biliyoruz. Erkekler ise, “ev işlerini” bahane edemediklerinden inandırıcı olmayan ya da nedeni açıkça söylemek istemeyen yanıtlar veriyorlar. Genç erkeklerin yüzde 36’sı “sağlık nedenlerini” ileri sürüyor. Oysa kadınlarda sağlık nedeni yüzde 7,7’den ibaret. Sağlık sorunlarını iş armama nedeni olarak gösteren önemli sayıda genç erkeğin (tahminen 100 bin kadar olabilir) sağlığı bahane ettiği söylenebilir. Yüzde 46’sı ise “kişisel nedenleri” olduğunu vurguluyor. Yani bu konuda açıklama yapmak istemediklerini örtük biçimde söylemiş oluyorlar. Bu gençlerin hepsi zengin babalarının harçlığı ile geçiniyor olamazlar ama gelirlerinin kaynağını da belirtmek istemiyorlar.

NEET’lerin iş arama hevesleri neren kırılıyor?
Evet, hem de çok büyük ölçüde. Türkiye genelinde NEET oranı 2023’te yüzde 19,9. Güneydoğu ve Ortadoğu Anadolu’da NEET oranları sırasıyla yüzde 31,5 ve yüzde 28,3. 3. Sırada yüzde 20,9 ile Kuzeydoğu Anadolu ile Akdeniz geliyor. Bu iki bölge diğer bölgelerden ciddi ölçüde ayrışıyor. En düşük oran ise yüzde 12,8 ile İstanbul. Yaklaşık yarım milyon genç kadın ve erkek çalışmayı arzuladıklarını ama iş aramadıklarını belirtiyorlar. İşgücü yazınında bu gruba potansiyel işgücü adı veriliyor. Bu grubun başlıca iş aramama nedeni meslekleri ile uyumlu ya da kabul edilebilir bir ücretten iş bulamayacaklarını düşünmeleri.

Gençlerin istediği ücret asgari ücretin üstünde
TÜİK hanehalkı anketinde bu soruyu sormuyor. Ama Betam her yıl yaptığı İstanbul İşgücü piyasası anketinde bu soruya yer veriyor. İş arayanlara rezervasyon ücreti diğer ifadeyle teklif edilen bir işi kabul etmek için en az hangi ücrete razı olacakları soruluyor. Bu soruya genç kuşakta düşük eğitim seviyesinde bile açıklanın ücret çoğunlukla anket sırasındaki asgari ücretin üzerinde oluyor. Firma yöneticileri ile yapılan görüşmelerde de yöneticiler asgari ücretten gençleri istihdam etmenin olanaksızlığından şikâyet ediyorlar. Bu anlaşılır bir durum. Asgari geçim seviyeleri bölgeden bölgeye çok farklı. İstanbul’da en makul geçim seviyesi bile asgari ücretin bir hayli üzerinde. Ama Doğu’da kişi başı gelirin çok düşük olduğu bir ilde durum böyle değil. Asgari ücretin satın alma gücü İstanbul’a kıyasla belirgin ölçüde daha yüksek. Ayrıca işsizlik oranı da bir hayli yüksek. Böyle bir ilde “asgari ücretten SGK kayıtlı eleman aranıyor” diye ilan verseniz birkaç saat içinde yüzlerce başvuru toplarsınız. Sorunuza hangi ilden söz ediyoruz diye bir ek yapmak gerekiyor.

Lise terklerin nedenleri belirlenmeli
Doğrudan böyle bir veri yok ama 15-24 yaş gurubunda eğitimi sonlandıran lise altı seviyede 1 milyon 100, lise seviyesinde 909 bin ve yükseköğretim seviyesinde 346 bin genç olduğunu biliyoruz. Zorunlu eğitimin 12 yıl yani lise seviyesinde olduğu bir ülkede NEET içinde lise altı seviyede 1 milyon 100 bin genç varsa, bu kadar genç okulu erken terk etmiş demektir. Açıkçası 12 yıl zorunlu eğitim Türkiye’nin bazı bölgelerinin sosyolojisi ile uyumlu değildi. Hükümet şimdi bu gerçekle yüzleşiyor. Çözüm olarak da zorunlu yıl sayısını düşürmenin peşinde. Oysa bu sorunun üstesinden gelmek için liseyi terkin nedenleri belirlenmeli ve öncelikle bu nedenler ortadan kaldırılmalı.

Bu kadar genç insanın işten uzaklaşması iş piyasasını nasıl etkileyecek?
Tabi ki olumsuz etkileyecek Türkiye Avrupa’da en yüksek NEET oranına aynı zamanda da en düşük ortalama eğitim seviyesine sahip. Kalkınmış bir ülke olmak için beşeri sermaye seviyesi çok önemli. Güney Kore’de ortalama eğitim seviyesi 1960’larda bizden düşüktü. Bugün bu seviye bizde 8 yıl Güney Kore’de 12 yıl. Ortalama eğitim yılı kadar eğitimin kalitesi de önemli. Oysa kalite ölçümlerinde Türkiye sonlarda Güney Kore ise ilk sıralarda ye alıyor. 1960’larda kişi başı gelir bizden düşüktü şimdi bizden 3 kat daha yüksek. Genç kuşakta bu kadar gencin eğitimlerini sonlandırmaları orta düzey gelişmiş ülkelerle (30.000 doların üzeri kişi başı gelir) aradaki farkı çok yavaş kapatmakta olduğumuzu gösteriyor. Bu umut kırıcı bir durum.

Kızların eğitimde önlerini açmak gerekiyor
Son yıllarda kuşaklar arası sosyal etkileşime, en önemlisi eğitim seviyesine dair araştırmalar yapıldı. Annelerin eğitim seviyelerinin kız çocuklarının eğitim seviyesini önemli ölçüde belirlediği görülüyor. Tabi ki istisnalar var. Ama beşeri sermaye birikiminde hızla yol almak için geleceğin genç kızların eğitimde önlerini açmak gerekiyor. Bunun için de bugünün genç kızlarında NEET oranını düşürmek diğer ifadeyle okul sürelerini uzatmak, okul bitince de bir işe girmelerini teşvik etmek gerekiyor. Bu da lafla olmuyor.