Rize’nin Pazar ilçesinde 50 yıldır hayvancılıkla uğraşan ailede dünyaya gelen Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, Kaçkar Dağlarında 25 yıl çobanlık yaptıktan sonra akademik eğitimini tamamladı. Kastamonu Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapan Haberal, Karadeniz’deki yayla kültürü ve yayla turizminin gelişmesi için çalışma yürütüyor. Trabzon, Gümüşhane, Rize, Artvin gibi illerin tabiat turizmi master planını çıkartan Haberal, Kastamonu Üniversitesinde göreve başladıktan sonra, 176 faaliyette bulunarak turizm potansiyelini çıkartmaya çalıştıklarını dile getirdi. Batı Karadeniz ile Orta Karadeniz bölgelerini kapsayan Paflagonya Rotası üzerinde çalışma yürüttüklerini dile getiren Haberal, yaptıkları alışmanın tamamlanmasıyla Lidya ve Frigya rotasına alternatif turizm rotası oluşacağını dile getirdi.
“Kaçkarların Çobanı, insanların bana takmış olduğu bir lakaptır”
25 yıl dağlarda yaylacılık ve hayvancılık yaptığını söyleyen Haberal, “Lakabım Kaçkarların çobanıdır. Kaçkarlarda adım atmadığım, basmadığım yer yoktur. Biz de dağ keçileri gibi dağları gezdik, o dağların envanterini çıkardık, kitaplarını yazdık ve o dağlarda alan kılavuzluğu yaptım, kendilerine rehberlik ettim. Buzul göllerinin etrafında Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen, yurtdışından gelen insanların bana takmış olduğu bir lakaptır. Bana bu ismi adlandırdılar. ‘Tam bir çoban gibisin’ dediler. Bulunduğum bölgede Kaçkarlardı, lakabım da Kaçkarların çobanı olarak kaldı. O gün bugündür ben, bana atfettikleri bu isimle gurur duyuyorum. Çünkü ata mesleğimiz bizlerin çobanlıktır. Biz böyle gördük, gelecek nesillere de böyle bırakacağız. Türkiye’nin dört bir köşesi bizimdir, gitmediğimiz, ayak basmadığımız yer bizim değildir. Kastamonu’da 4 yılımı tamamladım” dedi.
“Tarım ve Orman Bakanlığının Tabiat Turizmi Master Planı hazırladım”
Gazi Üniversitesi’nde yüksek lisansını “Yaylacılık Kültürü ve Yayla Turizmi” üzerine tez hazırlayarak yaptığını söyleyen Haberal, “Trabzon’dan başlayıp Artvin’e kadar ‘Yayla Kültürü ve Yayla Turizm’ isimli ilk kitabımı çıkarttım. Ardından Cumhurbaşkanlığının 81 ilde başlatmış olduğu seferberlikle Tarım ve Orman Bakanlığının Tabiat Turizmi Master Planı hazırladım. Gümüşhane’den başladık, Artvin ve Trabzon illerine master planı hazırladık. Kastamonu Üniversitesi Ormancılık ve Tabiat Turizmi alanda 2018 yılında ihtisaslaşan bir üniversite olması vesilesiyle beni talep ettiler. Ben de 9 Ağustos 2021’de Kastamonu Üniversitesine atandım. Pandeminin son zamanlarıydı. Sokaklarda kimse yoktu, ben ne yapayım derken rektörüm ve dekanımla görüşerek araziye çıktım. Saha çalışmalarına başladım. Öncelikle şehri tanıdım. İlçe ilçe dolaştım. İlk olarak Araç’ta tematik yayla yürüyüş rotaları oluşturduk. Araç Belediyesi ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) ile birlikte yaptık. Araç’ta yayla potansiyelini gördüm ve Araç Yayla Kış Festivalinin startını verdik. İlkini 2020 yılında yaptık. Bu yıl 4.’üncüsünü gerçekleştirdik. Ağlı Kızak Yarışları yıllarca yapılmıyordu. Ağlı Kızak Yarışlarını, Kastamonu Üniversitemizin ve Ağlı Belediyemizin destekleriyle tekrardan hayata geçirdik. İhtisas projeleri adı altında macera turizmi ve rotalama çalışmaları yaptık. İlk kez 2022 yılında Sakarya Dağcılık Kulübüyle birlikte Araç yaylalarından başlayıp il merkezi, Daday, Azdavay, Pınarbaşı, Şenpazar hatta Ilgarini Mağarasına kadar rota belirledik ve bu rotalar doğrultusunda bu yılın Mayıs ayında Paflagonya rotası adı altında rota yaptık. Tosya’da Doğa Sporları Festivalini gerçekleştirdik, Devrekani’de Gençlik Şöleni yaptık. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününde Ilgaz Dağı Büyük Hacet Tepesine tırmanış yapıyoruz ve bunu geleneksel hale getirdik. Bu çalışmaların yanı sıra öğrencilerle TÜBİTAK 2209 hem de iktisat projelerimizi yapmaya devam ediyoruz. 12 ay, 4 mevsim faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Teorikte öğrencilere anlattığımız derslerimizi, uygulamalı olarak öğrencilerimizi sahaya çıkarıyoruz. Bu kapsamda her ay bir ilçede Tabiat Kampı Projesini başlattık. Her ay bir ilçeye kamplı etkinlikler yapıyoruz. Öğrencilerimizle 3 günlük Doğada Yaşam Becerileri adı altında kamplı faaliyet yapıyoruz. Bunu da geleneksel hale getirdik. Bütün ilçeleri tamamlayamadık. Ömrümüz henüz yeter mi bilmiyorum. Şu ana kadar 7 ilçeyi gezdik. Ziyaretlerimizde ilçelerimizin tarihini, kültürünü, doğal güzelliklerini, kaynak değerlerini, tarihi miraslarını ve gastronomik değerlerini, aromatik bitkilerini, yaban hayatını anlatmaya çalışıyoruz. Uygulamalı ders gezileri yapıyoruz. Özellikle Ilgaz Dağı ile Küre Dağlarını geziyoruz. Cide’de sosyal sorumluluk projesi adı altında sahil temizliği ve lavanta dikimi yaptık. Öğrencilerimiz ilk üniversitemize geldiklerinde de kampus temizliği yapıyoruz” diye konuştu.
“Paflagonya rotasını, Lidya ve Frigya yoluna alternatif bir turizm rotası haline getiriyoruz”
Şu anda Paflagonya Rotası üzerinde bilimsel çalışma yürüttüklerini söyleyen Haberal, “Bartın’dan başlayıp Sinop’a kadar olan bölgeyi tamamladık. Bunun makalesi yazım aşamasında. Amacımız Samsun’dan, Amasya’ya kadar Lidya ve Frigya yoluna alternatif bir turizm rotası haline getirip Türkiye’deki turizm ve dünya genelindeki doğa severlere, tabiat yürüyüşçülerine bunları kazandırmak istiyoruz. Zonguldak, Bartın, Karabük, Sinop, Çankırı ve Kastamonu Paflagonya rotası ve burada inanılmaz Jeopark alanları var. Bunları ben tespit ettim ve ilgili kurumlara dosyamı sundum. Özellikle en çok yapmış olduğumuz çalışmalar Valilikler ile Kültür ve Turizm Müdürlüklerini ilgilendiriyor. Bu çıkardığımız envanterleri onlara teslim ediyorum. Gerisi tabii ki onlara kalmış. Ben, var olup da ortaya çıkarılmayan birçok antik kenti, kanyonu keşfettik ve kayıt altın aldık. Ben arkeolog değilim ya da botanikçi değilim ama nerede hangi böcek ne zaman çıkar, çiçek ne zaman açar, ne zaman solar, 4 mevsim açan çiçekleri bilirim. Nerede antik kent var, nerede kaya mezarları var bulurum ama ben, bunları bulup ilgili kurumlara teslim ediyorum. Benim en çok ihtiyacım olan bir botanikçi, bir arkeolog, sanat tarihçisi yanımda olsun bu coğrafyadaki bütün envanteri ülkenin hizmetine sunayım, Kastamonu’nun hizmetine sunayım” şeklinde konuştu.
“Ilgaz Dağını 4 mevsim turizm yapılabilir hale getirmek istiyoruz”
Kastamonu’nun önemli bir turizm potansiyeline sahip olduğunu dile getiren Haberal, “Biz, bölgeyi turizme kazandırırken koruyup, kollayıp, sürdürülebilirliğini sağlamak ve gelecek nesillere bırakmak istiyoruz. Allah vergisi olan bu tabiat harikası coğrafyamızdan faydalanacağız ama bizden sonraki nesillere de bırakacağız. Rektörümüzün bize vermiş olduğu direktifler doğrultusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kastamonu, Ilgaz Dağı ile Küre Dağları Milli Parkı ile tarihi İstiklal Yolu Milli Parkına sahip. Üç milli parkı bulunan ender bir ilimiz. İstiklal Yolu Milli Parkı, tarihe tanıklık etmiş, Balkan, Kurtuluş ve Çanakkale savaşlarından toprakları hiç işgal görmemiş olmasına rağmen şehit vermiş bir coğrafyadayız. Ülkenin bugünkü durumuna çok büyük katkısı olan bir ildeyiz. Bu var olan değerleri ülkenin turizmine, ülkenin buradaki kaynak değerlerini, yani var olup insanların bilmediği değerleri turizme kazandırmak, Ilgaz Dağını 4 mevsim turizm yapılabilir hale getirmek istiyoruz. Özellikle Doğu Karadeniz’de 3 bin 300 rakımdaki yaylalara günde 200-300 tane minibüslerle insanlar taşınıyor. Ancak yaz sezonunda dahi Ilgaz Dağına bakınca hiç bir tane tur çıkmıyor. Amacımız Ilgaz Dağını 4 mevsim turizm yapılabilir hale getirmek” ifadelerini konuştu.
“Yazdığım 3 kitabım, ders kitabı olarak kullanılıyor”
Şu ana kadar 7 kitap yazdığını ve bunların 3 tanesinin ders kitabı olarak kullanıldığını belirten Haberal, “Benim, yazmış olduğum 7 tane kitabım var. Bunun 3 tanesi akademik anlamda ders kitabı olarak kullanılıyor. Tabiat Turizmi kitabım zaten üniversitelerde okutuluyor. Eko turizm, kırsal turizm, yayla turizme, doğa turizmi adlı bir kitabım daha var bu da 4 bölümden oluşuyor. Bu da üniversitelerde okutuluyor. Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesinde tur planlamaları yaptım, Batı Karadeniz Bölgesinde tematik yürüyüşler, macera rotaları, kültür rotaları, tarih rotaları yaptım. Bu kapsamda tabiat turizmi alanında çalışmalarımıza halen devam etmekteyiz. Her daim çalışmalarımızda bizlere desteklerini esirgemeyen Kastamonu Üniversitemiz ile Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal’a, Valiliğimize, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğüne, İlçe Kaymakamlıklarımıza, İlçe Belediyelerimize, KUZKA’ya, ismini sayamadığım tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
