Investing.com – Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve müttefikleri (OPEC+), üretim kotalarına uyum konusundaki anlaşmazlıkların büyümesiyle birlikte Haziran ayında ikinci kez üst üste üretim artışı seçeneğini değerlendirmeye hazırlanıyor. OPEC+ görüşmelerine yakın üç kaynağın Reuters’e verdiği bilgiye göre, bazı üye ülkeler Mayıs ayındaki beklenmedik üretim artışına benzer bir hacimde yeni bir artış önermeyi planlıyor. Mayıs ayında örgüt, başlangıçta planının üç katı olan günlük 411.000 varil ek üretim kararı almıştı. Haziran ayındaki üretim planının görüşülmesi amacıyla sekiz OPEC+ ülkesinin temsilcileri 5 Mayıs’ta bir araya gelecek. Mayıs ayı kararı sonrası petrol fiyatlarında yaşanan düşüş, grup içindeki üretim politikalarına yönelik belirsizliği artırmış durumda. Üretim kotalarına ilişkin uyumsuzluklar ve özellikle Kazakistan gibi bazı ülkelerin kotaları aşması, grubun bütünlüğünü zorluyor.
Petrol fiyatlarında dalgalı seyir ve tarife belirsizlikleri
Petrol fiyatları, önceki seanstaki yaklaşık %2’lik düşüşün ardından hafif bir toparlanma gösterdi. Brent petrol vadeli işlemleri %1’lik artışla 66,70 dolar/varil seviyesine çıkarken, ABD WTI ham petrolü %1,3 oranında yükselerek 62,9 dolar/varil seviyesine ulaştı. Bu fiyat hareketi, olası OPEC+ üretim artışı ve küresel ticaret gerilimleri gibi çeşitli faktörlerin piyasa üzerindeki etkisini yansıtıyor. ING analistlerine göre, diğer riskli varlıklar küresel risk iştahındaki artıştan olumlu etkilenirken, petrol piyasası OPEC+ içindeki görüş ayrılıkları nedeniyle bu olumlu seyirden mahrum kaldı. Grup içindeki anlaşmazlıkların derinleşmesi durumunda fiyat savaşları gibi olumsuz senaryoların gündeme gelebileceği ifade ediliyor. Angola’nın 2023 yılında OPEC+’dan ayrılması gibi gelişmeler, bu riskleri artıran unsurlar arasında yer alıyor.
ABD-Çin ticareti ve İran görüşmeleri piyasa üzerinde etkili
Ham petrol fiyatlarının seyri üzerinde ABD-Çin ticaret ilişkilerindeki gelişmeler de etkili oluyor. Wall Street Journal’a göre, ABD yönetimi Çin’le yeni ticaret görüşmeleri başlatmak amacıyla uygulanan tarifeleri %50 seviyesine kadar düşürmeyi gündemine aldı. Ancak Beyaz Saray, tek taraflı tarife indiriminin söz konusu olmayacağını açıkladı. Bu çelişkili mesajlar piyasada belirsizlik yaratırken, yatırımcılar tarafların tavrını yakından izliyor. Bazı analistlere göre, ABD ile Çin arasında süregelen ticaret savaşı neticesinde Çin’in bu yılki petrol talep artışı hedefi yarı yarıya düşebilir. 180.000 varil/günlük artış beklentisi, 90.000 varil/güne revize edildi. Ayrıca ABD’nin İran ile yaptığı nükleer müzakereler de piyasayı yakından ilgilendiriyor. Bu hafta sonu yapılacak üçüncü görüşme turu, İran’a yönelik yaptırımların gevşetilmesini sağlayabilecek bir anlaşma umudu yaratırken, ABD’nin bu hafta başında İran enerji sektörüne yeni yaptırımlar uygulaması sürecin karmaşıklığını artırıyor.
Kazakistan ve bireysel üye tutumları dengeyi zorlaştırıyor
OPEC+ üyesi ülkeler arasında üretim politikalarındaki uyumsuzluk, örgütün genel karar alma sürecini zorlayan temel faktörlerden biri olmaya devam ediyor. Dünya petrol üretiminin yaklaşık %2’sini gerçekleştiren Kazakistan, geçtiğimiz yıl boyunca defalarca kendi üretim kotasını aşarak dikkat çekti. Ülke yetkilileri, bundan sonraki süreçte üretim kararlarında OPEC+ grubundan çok ulusal çıkarları dikkate alacaklarını açıkladı. Bu tür açıklamalar ve sergilenen tutumlar, grup içindeki uyumun zedelenme riskini artırırken, olası bir uzlaşmazlık durumunda petrol piyasalarında yeni dalgalanmaların kapısını aralayabilir. OPEC+ üyeleri, hem küresel talep hem de jeopolitik gelişmelerin etkisiyle Haziran toplantısında zor bir karar sürecine hazırlanıyor. Gözler, 5 Mayıs’ta üretim kararlarının şekilleneceği toplantıya çevrilmiş durumda.
