Tarife belirsizliği doların hareket alanını sınırlıyor

Investing.com – Dolar endeksi, bugün hafif yükseliş kaydederken genel olarak döviz piyasalarında düşük hacimli işlemler ve dar bantta seyir hakim. Piyasalar, 1 Ağustos tarihinde yürürlüğe girebilecek yüksek tarifeler öncesinde ABD’nin ticaret ortaklarıyla anlaşma sağlayıp sağlamayacağına odaklandı. Anlaşma sağlanamayan ülkelere %30’a varan ek ithalat vergileri uygulanabileceği belirtiliyor.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, süre konusunun ikincil önemde olduğunu belirterek, önceliğin anlaşmaların niteliğine verildiğini söyledi. Bessent’e göre yapıcı görüşmeler içindeki ülkeler için 1 Ağustos tarihinin esnetilip esnetilmeyeceği kararını Başkan Donald Trump verecek. Küresel ticaretteki bu belirsizliğin döviz piyasası üzerinde baskı yarattığı ve yatırımların yönünün netleşmesini engellediği değerlendiriliyor.

Japon yeni seçim sonrası gücünü korumaya çalışıyor  

Japonya’da hafta sonu yapılan üst meclis seçimlerinde sonuçlar piyasaların beklentileri doğrultusunda gerçekleşti. Bu durumun ardından Japon yeni önceki oturumda kazandığı %1’lik yükselişin ardından Salı günü sınırlı gerileme gösterdi. Ancak dikkatler şimdi Tokyo’nun ABD ile ne kadar sürede ticaret anlaşması yapabileceğine çevrilmiş durumda.

Aynı zamanda Japon Başbakan Shigeru Ishiba’nın iktidarını ne derece sürdüreceği de yakından izleniyor. MUFG’den kıdemli döviz analisti Lee Hardman, Japonya’daki siyasi belirsizliklerin ticaret anlaşmalarını geciktirebileceğini, bunun da Japon ekonomisinde olumsuz etkiler yaratabileceği uyarısında bulundu. Bu durumun Japon yeni üzerinde aşağı yönlü risk yaratabileceği not edildi.

Euro Bölgesi’nde Anlaşma Belirsizliği  

Avrupa Birliği ile ABD arasındaki ticaret görüşmeleri henüz bir uzlaşıya ulaşamadı. EUR/USD, bugün 1,17 seviyesinde yatay hareket ediyor. Avrupa Birliği’ne 1 Ağustos’tan itibaren %30’a kadar tarifeler uygulanması ihtimali, karşı önlem arayışlarını hızlandırdı. AB diplomatları, olası misillemelere karşı geniş çaplı önlemler üzerinde çalıştıklarını ifade etti.

ING stratejisti Francesco Pesole, ABD’nin misilleme politikalarına düşük tolerans gösterdiğini ve bunun kısa süreli de olsa bir “tarife savaşı”na dönüşebileceği uyarısında bulundu. Bu durumun euro üzerinde baskı yaratabileceği ve AB’nin diğer ülkelere kıyasla daha az avantajlı bir konuma düşmesi halinde avronun değer kaybedebileceği belirtiliyor.

ECB anketine göre şirket kredileri artıyor, faiz beklentisi şimdilik sabit

Avrupa Merkez Bankası (ECB), bugün yayımladığı çeyreklik anket sonuçlarında Euro Bölgesi’ndeki şirketlerin geçen çeyrekte kredi taleplerini artırdığını bildirdi. Banka, aynı artış eğiliminin bu çeyrekte de devam edeceğini öngörüyor. Bu durum, bölgedeki ekonomik faaliyetin sürdüğünün ve şirketlerin finansmana olan ihtiyaçlarının arttığının işareti olarak değerlendiriliyor.

Öte yandan ECB’nin Temmuz ayı toplantısı hafta içerisinde gerçekleştirilecek, ancak faiz politikasında herhangi bir değişiklik beklenmiyor. Piyasalar, ticaret gelişmeleri ve küresel ekonomik görünüm doğrultusunda faiz patikasına ilişkin daha net ipuçları arıyor.

Trump’tan Powell’a Siyasi Baskı  

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Fed Başkanı Jerome Powell üzerindeki siyasi baskısı yatırımcılar arasında endişe yaratıyor. Trump’ın Powell’ı faiz indirimi yapmaya zorlayan açıklamaları ve istifa çağrıları, Fed’in bağımsızlığına yönelik tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Bu durum para politikasına ilişkin öngörülebilirliği azaltırken dolar üzerinde de belirsizlik yaratıyor.

Capital Economics’ten Jonas Goltermann, güçlü ekonomik veriler ve tarifelerin tetiklediği enflasyon artışının, Fed kararlarını en azından 2026’ya kadar sabit tutmasını sağlayabileceğini belirtti. Ancak Goltermann, bu öngörünün Beyaz Saray’ın tutumuna bağlı olarak hızla değişebileceğini ifade etti.

Insight Investment: “Dolar 2025’in ikinci yarısında zayıflayabilir”  

Insight Investment yöneticisi Francesca Fornasari’ye göre, ABD ekonomisindeki büyüme hızında beklenen yavaşlama, 2025’in ikinci yarısında dolar üzerinde zayıflayıcı baskı oluşturabilir. Zayıf ekonomik görünüm, Fed’in daha fazla faiz indirimi yapmasının yolunu açabilir. Bu da doların küresel para birimleri karşısında değer kaybetmesine neden olabilir.

Fornasari ayrıca, küresel rezerv para olarak dolardan uzaklaşma eğiliminin de uzun vadede doları aşağı çekebileceğini belirtti. Ancak mevcut piyasa dinamiklerinde büyük çaplı açığa satış pozisyonları göz önüne alındığında, potansiyel düşüşlerin daha kademeli ve sınırlı olacağı öngörülüyor.

ABD’de borç sürdürülebilirliği tartışması gündemde  

Aramea Asset Management’ın baş ekonomisti Felix Herrmann, 2025’in ikinci yarısında ABD’de borç sürdürülebilirliği tartışmalarının ekonomik gündemin ön sıralarında yer alacağını belirtti. Artan kamu harcamaları ve vergi indirimleri nedeniyle borç seviyesinde kayda değer bir artış beklendiğini ifade eden Herrmann, bu durumun faizlerde yukarı yönlü baskıya neden olabileceğini söyledi.

Herrmann’a göre, özellikle “One Big Beautiful Bill” olarak anılan vergi düzenlemeleri, federal bütçe açığında büyümeye yol açacak. Bu gelişmenin uzun vadeli ABD Hazine tahvil faizlerini yukarı çekmesi ve mali disiplin tartışmalarını alevlendirmesi bekleniyor. Borç tartışması 2025’in ikinci yarısında piyasa fiyatlamalarını doğrudan etkileyebilecek önemli bir konu başlığı olarak öne çıkıyor.