• BIST 100
    10,64
    % 0,61
  • YARIM ALTIN
    19.162,00
    % 0,06
  • $ DOLAR
    42,2775
    % 0,29
  • € EURO
    49,0080
    % 0,52
  • £ POUND
    55,5230
    % 0,33
  • ¥ YUAN
    6,0048
    % 2,34
  • РУБ RUBLE
    0,5210
    % 0,05
  • BITCOIN/TL
    4301743,00,295
    % -0,95

TÜİK: “Girişimlerin %7,5’i yapay zekâ kullandığını beyan etti”

TÜİK: “Girişimlerin %7,5’i yapay zekâ kullandığını beyan etti”

Investing.com – Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılına ilişkin Yapay Zekâ İstatistiklerini yayımladı. Verilere göre, Türkiye’de yapay zekâ teknolojisi kullandığını belirten girişimlerin oranı %7,5 olarak kaydedildi. Bu oran, 2021 yılında %2,7 olarak gerçekleşmişti. Yaklaşık dört yıl içinde yaşanan artış, girişimlerin bu teknolojilere artan ilgisini ortaya koydu. Çalışan sayısına göre yapılan sınıflandırmada, 2025 yılı itibarıyla 10-49 çalışanı olan girişimlerin %6,6’sı, 50-249 çalışanı olanların %9,6’sı ve 250 ve üzeri çalışanı bulunan girişimlerin %24,1’i yapay zekâ teknolojisi kullandığını beyan etti. Aynı oranlar 2021’de sırasıyla %2,3, %3,6 ve %9,6 olarak ölçülmüştü.

Yapay Zekâ en çok bilişim sektöründe kullanılıyor
Ekonomik faaliyet alanlarına göre yapay zekâ kullanımında en yüksek oran %47,1 ile bilgi ve iletişim sektöründe görüldü. Bu sektörü %21,1 ile finans ve sigorta faaliyetleri, %15,2 ile bilgisayarların ve iletişim araçlarının onarımı faaliyetleri izledi. Bu dağılım, teknolojiye dayalı hizmetlerin yoğun olduğu sektörlerde yapay zekâ uygulamalarının daha hızlı benimsendiğini gösteriyor. Geleneksel sektörlerde ise oranların henüz görece düşük seviyelerde olduğu raporlandı.

KOBİ’ler yapay zekâyı en çok pazarlama ve satış için kullanıyor
Yapay zekâ teknolojisi kullandığını beyan eden girişimlerin kullanım amaçlarında ilk sırayı %46,5 ile pazarlama ve satış faaliyetleri aldı. Ardından %41,1 ile üretim ve hizmet süreçleri, %41,0 ile Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ve %40,0 ile işletme yönetimi ve organizasyonu yer aldı. Muhasebe, finans yönetimi, BT güvenliği ve lojistik gibi diğer kullanım alanları daha düşük oranlarda kaldı. Muhasebe ve finansal kontrol için yapay zekâ kullanan girişimlerin oranı %33,7, BT güvenliği için %22,6 ve lojistik faaliyetleri için %13,6 olarak açıklandı.

Yapay zekâ kullanmayanların %9’u kullanmayı düşünüyor
Herhangi bir yapay zekâ teknolojisi kullanmadığını ancak kullanmayı planladığını belirten girişimlerin oranı, 2025 yılında %9 olarak belirlendi. Bu oran, 10-49 çalışanı olan girişimlerde %8,4, 50-249 çalışanı olanlarda %10,4, 250 ve üzeri çalışanı olan girişimlerde ise %18,2 olarak açıklandı. Girişimlerin yapay zekâ kullanmama gerekçeleri de dikkat çekti. En önemli sebep %74,2 ile yeterli uzmanlığın bulunmaması olurken, %67,4’ü maliyetlerin yüksekliğini ve %62,4’ü ise hukuki sorumluluk konusundaki belirsizlikleri gerekçe gösterdi.

Gençler ve eğitimli bireyler yapay zekâyı daha fazla kullanıyor
2025 yılında üretken yapay zekâ kullandığını belirten bireylerin oranı %19,2 olarak açıklandı. Bu oran, erkeklerde %19,4, kadınlarda %18,8 olarak ölçüldü. Yaş gruplarına göre en yüksek kullanım %39,4 ile 16-24 yaş aralığında olurken, oran yaşla birlikte düşüş gösterdi ve 65-74 yaş grubunda en düşük seviyeye indi.

Eğitim düzeyine göre incelendiğinde, yapay zekâ kullanım oranı yükseköğretim mezunlarında %36,1 ile en yüksek seviyeye ulaştı. Bu oranlar, lise veya meslek lisesi mezunlarında %22,8, ilköğretim ve ortaokul mezunlarında %17,2, ilkokul mezunlarında ise %2,2 olarak gerçekleşti.

Yapay zekâ bireyler tarafından en çok özel amaçlarla tercih ediliyor
Yapay zekâ kullanan bireylerin %79,7’si teknolojiyi özel amaçlar için, %33,8’i mesleki faaliyetler için ve %31,4’ü örgün eğitim amacıyla kullandığını belirtti. Özel amaçlı kullanım erkeklerde %81,9, kadınlarda %77,4 olurken, mesleki amaçlı kullanım erkeklerde daha yaygın izlendi.

Örgün eğitim için yapay zekâ kullanımında ise kadın bireylerin oranı erkeklerden daha yüksek oldu. Öte yandan yapay zekâ kullanmayan bireylerin büyük çoğunluğu olan %63,3’ü bu teknolojilere ihtiyaç duymadığını ifade etti. %18,7’si nasıl kullanacağını bilmediğini, %12,4’ü varlığından haberdar olmadığını, %5,5’i ise güvenlik ve gizlilik endişeleri taşıdığını belirtti. Bu durum, toplumsal kesimlerde farkındalık ve erişimin hâlâ sınırlı olabildiğini gösterdi.