• BIST 100
    10,63
    % -0,11
  • YARIM ALTIN
    19.185,00
    % 0,53
  • $ DOLAR
    42,2658
    % 0,40
  • € EURO
    49,1509
    % 0,61
  • £ POUND
    55,5753
    % 0,41
  • ¥ YUAN
    6,0153
    % 2,43
  • РУБ RUBLE
    0,5259
    % 0,09
  • BITCOIN/TL
    4244063,00,314
    % -1,08

Türkiye’de Çalışanlar Daha Mutsuz

Türkiye’de Çalışanlar Daha Mutsuz

Pluxee’nin araştırmasına göre Türkiye’de çalışanların mutluluk skoru 6,5’te kaldı ve 7,9 olan dünya ortalamasının gerisinde. Özellikle özerklik, kişisel gelişim ve anlam bulma alanlarında destek eksikliği öne çıkıyor.

Çalışan deneyimi ve yan haklar alanında lider Pluxee, küresel iş ortağı The Happiness Index ile yürüttüğü nörobilim temelli araştırmada Türkiye’de çalışan mutluluğunu inceledi. Mayıs 2025’te gerçekleştirilen ve 2.100’den fazla katılımcının yer aldığı çalışmada, 10 üzerinden yapılan değerlendirmede Türkiye’nin mutluluk skoru 6,5 olarak belirlendi. Dünya ortalaması ise 7,9 seviyesinde.

Katılımcılar iş yerinde özerklik, kişisel gelişim ve anlam & amaç konularında yeterli desteği görmediklerini ifade etti. Çalışan bağlılığı da küresel ortalamanın gerisinde kalarak Türkiye’de 6,4, dünya genelinde ise 7,8 oldu.

Bölgesel sonuçlara göre en düşük mutluluk skoru Marmara Bölgesi’nde 5,9 olarak kaydedildi. Bu bölgede çalışanlar kariyer gelişimi fırsatlarının sınırlı olduğunu ve güven ortamının zayıf kaldığını belirtti. En yüksek mutluluk skoru ise Doğu Anadolu’da 7,2 ile ölçüldü; Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri onu takip etti.

Yaş gruplarına göre yapılan değerlendirmede mutluluk yaşla birlikte artıyor. 51–60 yaş aralığındaki çalışanlar, özerklik alanında 7,0, dinlenilme hissinde 7,1 puan alarak diğer grupların önünde yer aldı. Katılımcıların yalnızca %47’si iş yerini “çalışmak için iyi bir yer” olarak tanımlayıp tavsiye etti.

Pluxee Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinem Hekimoğlu, “Mutluluk sadece bir duygu değil, verimliliğin ve sürdürülebilir başarının da temel belirleyicisidir. Araştırmamız, çalışanların potansiyellerini gerçekleştirecek alan bulamadığını ve özgür hissetmediğini ortaya koyuyor. Çalışanların sesine kulak vermek, kurum kültürünü dönüştürmenin en güçlü yolu” dedi.