%70
İndirim
  • YARIM ALTIN
    14.115,00
    % 0,14
  • AMERIKAN DOLARI
    39,3937
    % 0,08
  • € EURO
    45,6382
    % 0,21
  • £ POUND
    53,5285
    % 0,18
  • ¥ YUAN
    5,4841
    % 0,01
  • РУБ RUBLE
    0,5026
    % 0,36
  • BITCOIN/TL
    4157136,487
    % -1,32
  • BIST 100
    9.401,49
    % 0,55

Alüminyum Piyasasında Dönüm Noktası: Çin’in Üretim Sınırı Yeni Dönemin Habercisi mi?

Alüminyum Piyasasında Dönüm Noktası: Çin’in Üretim Sınırı Yeni Dönemin Habercisi mi?

Çin’in 45 milyon tonluk yıllık üretim sınırına yaklaşması, küresel alüminyum arzında daralma beklentilerini artırıyor. ABD ve Avrupa ile süregelen ticaret gerginlikleri, fiyatların yönü üzerinde belirleyici olmaya devam ederken, 2025’in ikinci yarısında yukarı yönlü fiyat hareketleri öngörülüyor.

Dünyanın en büyük alüminyum üreticisi olan Çin’in, yıllık 45 milyon tonluk üretim sınırına yaklaşması, küresel arzda yapısal bir daralma beklentisini beraberinde getiriyor. Bu gelişme, ticaret savaşlarının gölgesinde şekillenen alüminyum piyasasında yeni fiyat senaryolarını gündeme taşıyor.

Çin ile ABD ve Avrupa Birliği arasında süregelen ticari gerilimlerin yarattığı belirsizlik ortamı, talep üzerinde baskı oluştursa da, analistler bu durumun fiyatlardaki düşüşü sınırlayabileceğini hatta yükselişleri tetikleyebileceğini ifade ediyor. 2024 başından bu yana fiyatlar %3,5 oranında gerileyerek Londra Metal Borsası’nda 2.500 dolar civarına çekildi. Ancak, geçen yıl alüminyum fiyatlarında %7’lik bir artış yaşandığı da göz önünde bulundurulmalı.

Çin, 2017 yılından bu yana üretim kapasitesini 45 milyon tonla sınırlı tutuyor. Küresel üretimin yaklaşık %60’ını karşılayan ülke, bu politikayla aşırı kapasitenin önüne geçmeyi hedefliyor. HSBC analisti Howard Lau, “Bu sınıra oldukça yakınız ve küresel çapta yeni kapasite artışları sınırlı. Bu durum, 2025 yılı için fiyatlar açısından olumlu bir sinyal,” diyor.

BNP Paribas’tan David Wilson ise alüminyumun bu yıl bakıra kıyasla daha iyi performans gösterebileceğini belirtiyor: “Bakırda uzun vadeli arz artışı bekleniyor, ancak alüminyumda böyle bir durum söz konusu değil.”

Goldman Sachs, Çin’deki sınırlı arzın ve Batı’da artan yeşil enerji yatırımlarının talebi yükselttiğine dikkat çekerek, yıl sonuna kadar fiyatların 2.700 dolar/ton seviyesine çıkabileceğini öngörüyor. JPMorgan ise, Çin dışı kaynakların arz açığını kapatmakta yetersiz kalması halinde fiyatların 2.800 dolar/tonu test edebileceğini belirtiyor.

UBS ise daha temkinli: Kurum, 2025’in ikinci yarısında fiyatların 2.600–2.700 dolar aralığında dengelenmesini bekliyor. Ayrıca, Çin’in “yeşil alüminyum” yatırımları ve iç talepteki yavaşlamanın küresel piyasada aşırı ısınmayı sınırlayabileceğine dikkat çekiyor.

Morgan Stanley, resesyon riskine dikkat çekerek farklı bir perspektif sunuyor: “Fiyatlar kısa vadede 2.600 dolar civarında kalabilir. Ancak talepte ciddi bir düşüş yaşanırsa, 2.000 doların altı bile görülebilir,” diyor. Bu, 2021’den bu yana görülebilecek en düşük seviye olur.

ING emtia analisti Ewa Manthey de benzer kaygılara sahip. ABD’deki ekonomik yavaşlama ve Çin’in büyümeyi desteklemekte zorlanması, alüminyum talebini zayıflatabilir. Üstelik iki ülke arasında süren müzakerelere rağmen, belirsizliklerin devam ettiği ifade ediliyor.

Öte yandan, Reuters’ın Nisan ayında gerçekleştirdiği ankete göre, bu yıl küresel pazarda 280 bin tonluk bir alüminyum fazlası bekleniyor. Küresel arzın yaklaşık 76 milyon ton olduğu göz önüne alındığında bu miktar, piyasada genel olarak dengeli bir tabloyu işaret ediyor. Ancak Çin’in Yunnan bölgesindeki hidroelektrik santrallerinde yaşanabilecek olası aksaklıklar, bu dengeyi hızla bozabilir.